İbrahim İzziddin'in Trajedi Dolu Hikayesi
Kaçak yollardan Avrupa'ya geçmek isterken, Kırklareli'nde güvenlik güçleri tarafından yakalanan İbrahim İzziddin, hemen ardından Kırklareli Geri Gönderme Merkezi'ne götürüldü. Daha önce iki kez kaçma girişiminde bulunmuş ve bu nedenle gözaltına alınarak işlem yapılmış olan İzziddin, geri gönderme merkezi sürecinde yaşadığı şiddet nedeniyle nefes darlığı çekerek hayatını kaybetti. Bu olay, kamuoyunda büyük bir infial yarattı ve Karar Gazetesi'nden Sema Kızılarslan'ın haberinin ardından detaylar gün yüzüne çıkmaya başladı.
Şiddetin Korkunç Ses Kaydı
Daha önce geri gönderme merkezine alınan İbrahim İzziddin'in, orada maruz kaldığı şiddeti abisine anlattığı bir ses kaydı ortaya çıktı. Karar Gazetesi'nin haberine göre, İbrahim’in abisi Ahmet İzziddin, kardeşinin kendisine gönderdiği son ses kaydını paylaştı. Bu Arapça ses kaydında, İbrahim İzziddin, geri gönderme merkezinde şiddete uğradığını ve vücudunda morluklar bulunduğunu dile getiriyor. Abisi Ahmet, İbrahim’e polise başvurmasını öneriyor; ancak İbrahim, “Polisi, polise şikayet edemem. Hastaneye gidip darp raporu da alamam. Çünkü kimliğim yok.” şeklinde yanıt veriyor. Bu durum, İzziddin'in çaresizliğini gözler önüne seriyor.
Şiddetin Tanıkları ve Zorla İmza Skandalı
İbrahim İzziddin, zorla geri gönderme uygulaması kapsamında sınır dışı edilmek üzereyken imza atmayı reddettiği için, sabaha kadar şiddet gördüğü iddia ediliyor. Merkezdeki diğer göçmenler, İbrahim'in yardım için defalarca bağırdığını ancak gardiyanların bu çağrılara kayıtsız kaldığını aktarıyor. Nöbet değişimiyle gelen yeni görevliler, İbrahim’i hastaneye kaldırdığında, onun durumunun çok kötüleştiği bildirilmiştir.
Bu olayın tanığı olan göçmenlerin hepsi, şiddet ve baskı altında zorla imza attırılarak sınır dışı edilmiş ve şu an Suriye'nin kuzeyinde bir bölgeye gönderilmişlerdir. Ayrıca, aynı merkezde bulunan ve İzziddin adını taşıyan dört çocuk babası başka bir göçmenin ise, herhangi bir sağlık sorunu olmamasına rağmen kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği öne sürülmektedir. Yetkililer, bu ölümün "doğal" bir sebebe dayandığını belirtmiş ve bu nedenle otopsi raporu hazırlanmadan olay kayıtlara normal ölüm olarak geçmiştir.